Ulrich Alexander Boschwitz’in Hitchcockçu dedektif ve mizahi kitabı: Yolcu
Önüne çıkan tüm fırsatlara rağmen onurlu kalabilen insanlar olmalı. İçinde yuvarlanabilecekleri kirli bir su birikintisi bulduklarında domuza dönüşmeyen insanlar. Kasım 1938’de dünyanın üzerine bir gecede karanlık çöktü. Yahudi işyerleri yağmalanıyor, sinagoglar basılıyor, mezarlıklar yağmalanıyor.
Birinci Dünya Savaşı’nda çarpıştıktan sonra saygın bir tüccar olarak hayatını sürdüren Otto Silbermann o gece uyandı ve yıllardır her yerde ayak sesleri duyulan rejimin güçleri kapısındaydı.
Tüm eşyalarını çantasına toplayarak meskeninden çıkar ve peşinden büyüyen bir gölgeden kaçmaya başlar. Yolculuğu onu tanınmaz ülkesindeki insan görünümleriyle karşılaştıracak.
Sayfa: 232
kitaptan
“Kaçabilecekken neden kalmayı seçtiniz? Bu sorunun cevabı yıkıcı çünkü durum o kadar da kötü değil, diye düşündünüz, bu rezil dönem fazla sürmez çünkü siz Almanya’nın geleceğine olan inancınıza sarıldınız. hala bir demokrasi, bir tımarhane değil.”